mad

US /mæd/
UK /mæd/
"mad" picture
1.

deli, çılgın

mentally ill; insane

:
The old man seemed completely mad, talking to himself in the street.
Yaşlı adam tamamen deli gibi görünüyordu, sokakta kendi kendine konuşuyordu.
He went mad after losing everything in the fire.
Yangında her şeyini kaybettikten sonra deliye döndü.
2.

kızgın, sinirli

(of a person) very angry

:
My mom was really mad when I broke her favorite vase.
En sevdiği vazoyu kırdığımda annem gerçekten kızmıştı.
Don't get mad at me, it wasn't my fault!
Bana kızma, benim hatam değildi!
3.

düşkün, tutkun

very enthusiastic about something; infatuated with

:
She's absolutely mad about horses.
Atlara kesinlikle düşkün.
He's mad keen on football.
Futbola çok düşkün.