modest
US /ˈmɑː.dɪst/
UK /ˈmɑː.dɪst/
1.
mütevazı, ılımlı
unassuming or moderate in the estimation of one's abilities or achievements
:
•
She was always modest about her success.
Başarısı konusunda her zaman mütevazıydı.
•
Despite his wealth, he lived a very modest life.
Servetine rağmen çok mütevazı bir hayat yaşadı.
2.
mütevazı, edepli
(of a woman) dressing or behaving in a way that is intended to avoid impropriety or indecency
:
•
She always dressed in a modest way, covering her shoulders and knees.
Her zaman mütevazı bir şekilde giyinir, omuzlarını ve dizlerini kapatırdı.
•
The dress code requires modest attire for the ceremony.
Tören için kıyafet yönetmeliği mütevazı giyim gerektiriyor.