luxuriant

US /lʌɡˈʒʊr.i.ənt/
UK /lʌɡˈʒʊr.i.ənt/
"luxuriant" picture
1.

gür, bereketli, bol

rich and profuse in growth; lush

:
•
The garden was filled with luxuriant foliage.
Bahçe gür yeşilliklerle doluydu.
•
Her long, luxuriant hair cascaded down her back.
Uzun, gür saçları sırtına dökülüyordu.
:
lushdenseabundantprofuserich
2.

lüks, gösterişli, aşırı

characterized by richness and extravagance

:
•
The hotel offered luxuriant accommodations.
Otel lüks konaklama imkanları sunuyordu.
•
They enjoyed a luxuriant feast with many exotic dishes.
Birçok egzotik yemekle görkemli bir ziyafetin tadını çıkardılar.
:
extravagantopulentsumptuouslavishrich
:
luxuryluxuriousluxury goodsin the lap of luxury