luxury kelimesinin Türkçe anlamı

luxury İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

luxury

US /ˈlʌk.ʃɚ.i/
UK /ˈlʌk.ʃɚ.i/
"luxury" picture

İsim

1.

lüks, ihtişam

the state of great comfort and extravagant living

Örnek:
They live a life of luxury.
Onlar lüks bir hayat yaşıyorlar.
The hotel offers guests unparalleled luxury and service.
Otel, misafirlerine eşsiz lüks ve hizmet sunmaktadır.
2.

lüks, lüks eşya

a material object, service, or amenity that is not essential but adds to comfort or pleasure

Örnek:
A private jet is a real luxury.
Özel jet gerçek bir lüks.
Having a personal chef is a luxury I can't afford.
Kişisel bir aşçıya sahip olmak, karşılayamayacağım bir lüks.

Sıfat

1.

lüks, kaliteli

expensive and of high quality

Örnek:
They stayed in a luxury hotel.
Lüks bir otelde kaldılar.
She bought a luxury car.
Lüks bir araba aldı.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren