look for
US /lʊk fɔːr/
UK /lʊk fɔːr/
1.
aramak, peşinde olmak
to search for something or someone
:
•
I need to look for my keys; I can't find them anywhere.
Anahtarlarımı aramam gerekiyor; hiçbir yerde bulamıyorum.
•
Are you still looking for a new job?
Hala yeni bir iş arıyor musun?
2.
beklemek, aramak
to expect or hope for something
:
•
We are looking for a significant improvement in sales next quarter.
Gelecek çeyrekte satışlarda önemli bir iyileşme bekliyoruz.
•
The company is looking for candidates with strong leadership skills.
Şirket, güçlü liderlik becerilerine sahip adaylar arıyor.