seek
US /siːk/
UK /siːk/
1.
aramak, peşinde olmak
try to find something
:
•
They came to seek refuge from the war.
Savaştan sığınacak yer aramak için geldiler.
•
We are seeking new opportunities.
Yeni fırsatlar arıyoruz.
2.
istemek, talep etmek
ask for something from someone
:
•
You should seek professional advice.
Profesyonel tavsiye almalısın.
•
He decided to seek help from a therapist.
Bir terapistten yardım istemeye karar verdi.