links

US /lɪŋks/
UK /lɪŋks/
"links" picture
1.

bağlantı, ilişki, link

a connection between two things or ideas

:
•
There's a strong link between diet and health.
Diyet ve sağlık arasında güçlü bir bağlantı var.
•
The police are investigating possible links to organized crime.
Polis, organize suçlarla olası bağlantıları araştırıyor.
:
connectiontiebondrelationshipassociation
2.

link, bağlantı

a hypertext link to another document or website

:
•
Click on the link to open the article.
Makaleyi açmak için bağlantıya tıklayın.
•
The website has many broken links.
Web sitesinde birçok bozuk bağlantı var.
:
hyperlinkURLweb address
1.

bağlamak, ilişkilendirmek

to make a connection between two or more things or people

:
•
Can you link these two paragraphs together?
Bu iki paragrafı birbirine bağlayabilir misiniz?
•
The new system will link all departments.
Yeni sistem tüm departmanları bağlayacak.
:
connectjoinassociaterelatetie
:
linkchain-link fence