connection
US /kəˈnek.ʃən/
UK /kəˈnek.ʃən/
1.
bağlantı, ilişki
a relationship in which a person, thing, or idea is linked or associated with something else
:
•
There's a strong connection between diet and health.
Diyet ve sağlık arasında güçlü bir bağlantı var.
•
I made a valuable connection at the networking event.
Ağ oluşturma etkinliğinde değerli bir bağlantı kurdum.
2.
bağlantı, eklem
a physical link or a point at which two or more things are joined
:
•
Check the electrical connection to the device.
Cihaza olan elektrik bağlantısını kontrol edin.
•
The train arrived at the station, making its connection to the next city.
Tren istasyona vardı ve bir sonraki şehre bağlantısını sağladı.
3.
aktarma, bağlantı
a public transport service that allows passengers to transfer from one vehicle or line to another
:
•
I missed my connection to the airport.
Havaalanına olan aktarmamı kaçırdım.
•
There's a good connection from this station to the city center.
Bu istasyondan şehir merkezine iyi bir bağlantı var.