kid

US /kɪd/

UK /kɪd/

çocuk, genç

a child or young person

•

The kid was playing in the park.

Çocuk parkta oynuyordu.

•

She's a bright kid with a lot of potential.

O, çok potansiyeli olan zeki bir çocuk.

oğlak

a young goat

•

The mother goat was with her two little kids.

Anne keçi iki küçük oğlağıyla birlikteydi.

•

We saw a cute little kid jumping in the field.

Tarlada zıplayan sevimli küçük bir oğlak gördük.

şaka yapmak, dalga geçmek

to tease or joke with someone in a playful way

•

Are you kidding me? That's impossible!

Benimle dalga mı geçiyorsun? Bu imkansız!

•

Don't worry, I'm just kidding.

Merak etme, sadece şaka yapıyorum.