kick out
US /kɪk aʊt/
UK /kɪk aʊt/
1.
atmak, kovmak
to force someone to leave a place or organization
:
•
The landlord threatened to kick out the tenants if they didn't pay rent.
Ev sahibi, kiracıları kira ödemezlerse atmakla tehdit etti.
•
He was kicked out of the club for breaking the rules.
Kuralları çiğnediği için kulüpten atıldı.
2.
tekme atmak, uzatmak
to suddenly and forcefully extend one's leg or foot
:
•
The horse suddenly kicked out at the fence.
At aniden çite tekme attı.
•
The baby started to kick out its legs in excitement.
Bebek heyecanla bacaklarını uzatmaya başladı.