internally
US /ɪnˈtɝː.nəl.i/
UK /ɪnˈtɝː.nəl.i/

1.
dahili olarak
within the organization or group
:
•
The company decided to promote from internally rather than hiring externally.
Şirket, dışarıdan işe almak yerine içeriden terfi ettirmeye karar verdi.
•
The new policy was communicated internally to all employees.
Yeni politika tüm çalışanlara dahili olarak iletildi.
2.
içten, içeride
on the inside; within
:
•
The machine is designed to cool the system internally.
Makine, sistemi dahili olarak soğutmak için tasarlanmıştır.
•
She felt the pain internally, deep within her chest.
Acıyı içten, göğsünün derinliklerinde hissetti.