immediate

US /ɪˈmiː.di.ət/
UK /ɪˈmiː.di.ət/
"immediate" picture
1.

acil, anında

occurring or done at once; instant

:
We need an immediate response.
Acil bir yanıt almamız gerekiyor.
The effect was immediate.
Etki anında oldu.
2.

yakın, doğrudan

closest in relationship or rank; nearest

:
My immediate family lives nearby.
Yakın ailem yakınlarda yaşıyor.
He is her immediate supervisor.
O, onun doğrudan amiridir.