hassle kelimesinin Türkçe anlamı

hassle İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

hassle

US /ˈhæs.əl/

UK /ˈhæs.əl/

zahmet, sorun, sıkıntı

difficulty or trouble

Örnek:

•

It was a real hassle getting the visa.

Vize almak gerçek bir zahmetti.

•

I don't want to cause you any hassle.

Sana hiçbir zahmet vermek istemiyorum.

Eş Anlamlı:

bother inconvenience nuisance trouble difficulty

tartışma, çekişme, kavga

a dispute or argument

Örnek:

•

They had a big hassle over the bill.

Fatura yüzünden büyük bir tartışma yaşadılar.

•

I don't want to get into a hassle with him.

Onunla tartışmaya girmek istemiyorum.

Eş Anlamlı:

argument dispute quarrel row squabble

rahatsız etmek, can sıkmak, uğraşmak

to annoy or bother someone over a period of time

Örnek:

•

Stop hassling me about the money!

Para yüzünden beni rahatsız etmeyi bırak!

•

The kids kept hassling their parents for a new toy.

Çocuklar yeni bir oyuncak için ebeveynlerini rahatsız etmeye devam etti.

Eş Anlamlı:

annoy bother pester harass badger

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren