gray kelimesinin Türkçe anlamı

gray İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

gray

US /ɡreɪ/
UK /ɡreɪ/
"gray" picture

Sıfat

1.

gri

of a color intermediate between black and white, as of ash or lead

Örnek:
The sky was a dull gray before the storm.
Fırtınadan önce gökyüzü donuk griydi.
Her hair started to turn gray in her forties.
Kırklı yaşlarında saçları grileşmeye başladı.
2.

gri, donuk, kasvetli

lacking in brightness, cheerfulness, or distinctiveness; drab

Örnek:
The city looked gray and uninviting under the overcast sky.
Kapalı gökyüzünün altında şehir gri ve davetsiz görünüyordu.
His life had become a monotonous, gray routine.
Hayatı monoton, gri bir rutine dönüşmüştü.

Fiil

1.

grileşmek, ağarmak

to become gray, especially with age

Örnek:
His hair began to gray prematurely.
Saçları erken yaşta grileşmeye başladı.
The old man's beard had completely grayed.
Yaşlı adamın sakalı tamamen grileşmişti.
Eş Anlamlı:

İsim

1.

gri

a color intermediate between black and white

Örnek:
She painted the wall a light gray.
Duvarı açık griye boyadı.
The artist used various shades of gray in his monochrome painting.
Sanatçı, tek renkli tablosunda çeşitli gri tonları kullandı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren