go up in flames
US /ɡoʊ ʌp ɪn fleɪmz/
UK /ɡoʊ ʌp ɪn fleɪmz/

1.
alevler içinde kalmak, yanıp kül olmak
to be destroyed by fire
:
•
The old factory went up in flames overnight.
Eski fabrika bir gecede alevler içinde kaldı.
•
Their house went up in flames due to an electrical fault.
Evleri elektrik arızası nedeniyle alevler içinde kaldı.
2.
alevler içinde kalmak, fiyasko ile sonuçlanmak
to fail suddenly and spectacularly
:
•
All their plans for the new business went up in flames when the funding fell through.
Yeni iş için tüm planları, finansman kesilince alevler içinde kaldı.
•
His political career went up in flames after the scandal.
Skandal sonrası siyasi kariyeri alevler içinde kaldı.