glazing

US /ˈɡleɪ.zɪŋ/
UK /ˈɡleɪ.zɪŋ/
"glazing" picture
1.

sır, parlatma

a thin, shiny, transparent coating applied to food

:
The baker applied a sweet glazing to the donuts.
Fırıncı, çöreklerin üzerine tatlı bir sır sürdü.
The chicken had a beautiful, sticky glazing from the honey-soy marinade.
Tavuk, bal-soya marinatından güzel, yapışkan bir sıra sahipti.
2.

camlama, cam takma

the action or process of fitting glass into windows or doors

:
The new building required extensive glazing work.
Yeni bina kapsamlı camlama işi gerektiriyordu.
Specialized equipment is used for the glazing of large commercial windows.
Büyük ticari pencerelerin camlanması için özel ekipman kullanılır.