glance

US /ɡlæns/
UK /ɡlæns/
"glance" picture
1.

göz atmak, bakıvermek

take a brief or hurried look

:
•
She glanced at her watch.
Saatına göz attı.
•
He glanced nervously at the door.
Kapıya gergin bir bakış attı.
:
peekglimpsescanskimflick
1.

bakış, göz atma

a brief or hurried look

:
•
She gave a quick glance at the clock.
Saate hızlı bir bakış attı.
•
He caught a fleeting glance of her as she passed by.
Geçerken ona kısa bir bakış attı.
:
peekglimpselooksightview