fuse kelimesinin Türkçe anlamı

fuse İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

fuse

US /fjuːz/

UK /fjuːz/

İsim

sigorta

a safety device consisting of a strip of wire that melts and breaks an electric circuit if the current exceeds a safe level

Örnek:

•

The lights went out because a fuse blew.

Bir sigorta attığı için ışıklar söndü.

•

You need to replace the blown fuse.

Atan sigortayı değiştirmen gerekiyor.

Eş Anlamlı:

circuit breaker cutout

fitil, fünye

a cord or device containing explosive material, used to detonate a bomb or firework

Örnek:

•

The bomb had a short fuse.

Bombanın kısa bir fitili vardı.

•

He lit the fuse and ran.

Fitili yaktı ve kaçtı.

Eş Anlamlı:

detonator primer igniter

Fiil

birleştirmek, kaynaştırmak

join or blend to form a single entity

Örnek:

•

The two companies decided to fuse their operations.

İki şirket operasyonlarını birleştirmeye karar verdi.

•

Different elements fuse together to create a new compound.

Farklı elementler yeni bir bileşik oluşturmak için birleşir.

Eş Anlamlı:

merge blend combine unite integrate

eritmek, kaynaştırmak

melt (a material or object) with intense heat

Örnek:

•

The metal will fuse at a very high temperature.

Metal çok yüksek bir sıcaklıkta erir.

•

The intense heat caused the plastic to fuse together.

Yoğun ısı plastiğin erimesine neden oldu.

Eş Anlamlı:

melt dissolve liquefy

Bu kelimeyi Lingoland'da öğren

İlgili Kelime:

fuse box fuse wire