flabby

US /ˈflæb.i/
UK /ˈflæb.i/
"flabby" picture
1.

gevşek, sarkık

soft, loose, and fleshy; fat

:
After months of inactivity, his muscles became flabby.
Aylar süren hareketsizlikten sonra kasları gevşek hale geldi.
She wanted to get rid of her flabby stomach.
Gevşek karnından kurtulmak istedi.
2.

zayıf, etkisiz

(of a person or their character) weak and ineffective

:
His leadership style was criticized for being too flabby.
Liderlik tarzı çok zayıf olduğu için eleştirildi.
The argument was flabby and lacked strong evidence.
Argüman zayıftı ve güçlü kanıtlardan yoksundu.