fast-forward kelimesinin Türkçe anlamı

fast-forward İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

fast-forward

US /ˌfæstˈfɔːr.wərd/
UK /ˌfæstˈfɔːr.wərd/
"fast-forward" picture

Fiil

1.

hızlı ileri sarmak, ileri sarmak

to make a recording or player go forward at high speed

Örnek:
Can you fast-forward to the next scene?
Bir sonraki sahneye hızlı ileri sarabilir misin?
I always fast-forward through the commercials.
Reklamları her zaman hızlı ileri sararım.
2.

geleceği hayal etmek, zamanı ileri sarmak

to imagine or consider something happening in the future, often skipping over intermediate events

Örnek:
Let's fast-forward to the end of the project.
Projenin sonuna hızlı ileri saralım.
If we fast-forward ten years, where do you see yourself?
On yıl hızlı ileri sararsak, kendini nerede görüyorsun?

İsim

1.

hızlı ileri, hızlı ileri tuşu

a control on a recording or playback device that allows it to advance rapidly

Örnek:
Press the fast-forward button to skip the intro.
Girişi atlamak için hızlı ileri tuşuna basın.
The remote control has a dedicated fast-forward function.
Uzaktan kumandada özel bir hızlı ileri işlevi var.

Sıfat

1.

hızlı ileri, hızlandırılmış

moving or causing to move rapidly forward in time or sequence

Örnek:
The movie uses a fast-forward sequence to show the passage of time.
Film, zamanın geçişini göstermek için hızlı ileri bir sekans kullanıyor.
He gave a fast-forward summary of the meeting.
Toplantının hızlı ileri bir özetini yaptı.
Eş Anlamlı:

Zarf

1.

hızlı ileri, hızla

in a rapid forward motion, especially in time or sequence

Örnek:
The story jumps fast-forward to the protagonist's adult life.
Hikaye, kahramanın yetişkinlik hayatına hızlı ileri atlıyor.
He hit the button and the tape went fast-forward.
Düğmeye bastı ve bant hızlı ileri gitti.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren