quickly

US /ˈkwɪk.li/
UK /ˈkwɪk.li/
"quickly" picture
1.

hızla, çabucak

at a fast speed; rapidly

:
She ran quickly to catch the bus.
Otobüsü yakalamak için hızla koştu.
The problem was solved quickly.
Sorun hızla çözüldü.
2.

yakında, kısa sürede

in a short time; soon

:
I'll be there quickly.
Hızla orada olacağım.
Let's finish this quickly so we can go home.
Eve gidebilmek için bunu hızla bitirelim.