familiar
US /fəˈmɪl.i.jɚ/
UK /fəˈmɪl.i.jɚ/

1.
tanıdık, bilindik
well known from long or close association
:
•
His face looked familiar, but I couldn't place him.
Yüzü tanıdık geliyordu ama kim olduğunu çıkaramadım.
•
The melody was very familiar to me.
Melodi bana çok tanıdık geliyordu.
2.
aşina, bilgili
having a good knowledge of something
:
•
Are you familiar with the new software?
Yeni yazılıma aşina mısınız?
•
She is very familiar with the local customs.
Yerel geleneklere çok aşina.