fall on stony ground
US /fɔl ɑn ˈstoʊni ɡraʊnd/
UK /fɔl ɑn ˈstoʊni ɡraʊnd/

1.
taşlı zemine düşmek, kulak ardı edilmek
if advice or a warning falls on stony ground, people ignore it
:
•
His warnings about the risks of the investment seemed to fall on stony ground.
Yatırımın riskleri hakkındaki uyarıları taşlı zemine düşmüş gibiydi.
•
All her efforts to persuade him to change his mind fell on stony ground.
Onu fikrini değiştirmeye ikna etme çabalarının hepsi taşlı zemine düştü.