embargo
US /ɪmˈbɑːr.ɡoʊ/
UK /ɪmˈbɑːr.ɡoʊ/
1.
ambargo, yasak
an official ban on trade or other commercial activity with a particular country.
:
•
The government imposed an embargo on arms sales to the region.
Hükümet bölgeye silah satışına ambargo koydu.
•
The trade embargo severely affected the country's economy.
Ticaret ambargosu ülkenin ekonomisini ciddi şekilde etkiledi.
2.
yayın yasağı, duyuru yasağı
a temporary ban on the publication or announcement of information.
:
•
The news agency lifted the embargo on the sensitive report.
Haber ajansı hassas rapor üzerindeki ambargoyu kaldırdı.
•
Journalists often receive information under a strict embargo until a certain time.
Gazeteciler genellikle belirli bir zamana kadar sıkı bir ambargo altında bilgi alırlar.
1.
ambargo koymak, yasaklamak
impose an official ban on (trade or a country).
:
•
Many countries chose to embargo oil shipments to the rogue state.
Birçok ülke, haydut devlete petrol sevkiyatını ambargo etmeyi seçti.
•
The company decided to embargo all future dealings with the controversial supplier.
Şirket, tartışmalı tedarikçiyle gelecekteki tüm işlemleri ambargo etmeye karar verdi.