draw on

US /drɔː ɑːn/
UK /drɔː ɑːn/
"draw on" picture
1.

yararlanmak, faydalanmak

to use information, experience, or knowledge that you have gained to help you to do something

:
She had a wealth of experience to draw on.
Faydalanabileceği zengin bir deneyime sahipti.
The artist will draw on her memories for inspiration.
Sanatçı ilham almak için anılarından yararlanacak.
2.

çekmek, kullanmak

to use money from a particular source

:
You can draw on your savings if you need extra funds.
Ekstra fonlara ihtiyacınız olursa birikimlerinizden çekebilirsiniz.
The company had to draw on its reserves to cover the unexpected costs.
Şirket, beklenmedik maliyetleri karşılamak için rezervlerinden çekmek zorunda kaldı.