dote on
US /doʊt ɑn/
UK /doʊt ɑn/
1.
düşkün olmak, tapmak
to be extremely and uncritically fond of
:
•
Grandparents often dote on their grandchildren.
Büyükanne ve büyükbabalar torunlarına sık sık düşkün olurlar.
•
She dotes on her new puppy, spoiling it with toys and treats.
Yeni köpeğine düşkün, onu oyuncaklar ve ödüllerle şımartıyor.