discard

US /dɪˈskɑːrd/

UK /dɪˈskɑːrd/

atmak, elden çıkarmak

to get rid of something that is no longer useful or desirable

•

Please discard all empty containers in the recycling bin.

Lütfen tüm boş kapları geri dönüşüm kutusuna atın.

•

You should discard any old, expired food from your pantry.

Kilerinizdeki tüm eski, süresi dolmuş yiyecekleri atmalısınız.

hurda, atık

a discarded person or thing

•

The old furniture became a discard after the renovation.

Eski mobilyalar tadilattan sonra bir hurda haline geldi.

•

He felt like a discard after being fired from his job.

İşinden kovulduktan sonra kendini bir hurda gibi hissetti.