cram kelimesinin Türkçe anlamı

cram İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

cram

US /kræm/
UK /kræm/
"cram" picture

Fiil

1.

sıkı çalışmak, ezberlemek

to study intensively over a short period of time, typically for an examination

Örnek:
She had to cram for her history exam all night.
Tarih sınavı için bütün gece sıkı çalışmak zorunda kaldı.
Many students cram the night before a big test.
Birçok öğrenci büyük bir sınavdan önceki gece sıkı çalışır.
2.

tıkıştırmak, doldurmak

to force (people or things) into a space that is already full or too small

Örnek:
They tried to cram all their luggage into the small car.
Tüm bagajlarını küçük arabaya tıkıştırmaya çalıştılar.
Don't try to cram too many clothes into one suitcase.
Tek bir bavula çok fazla kıyafet tıkıştırmaya çalışma.

İsim

1.

kalabalık, yığılma

a large number of people or things in a small space

Örnek:
The bus was a cram of passengers during rush hour.
Otobüs, yoğun saatlerde yolcu kalabalığıydı.
The small room was a cram of old furniture.
Küçük oda eski mobilyalarla doluydu.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: