corked
US /kɔːrkt/
UK /kɔːrkt/
1.
mantarlı, tıpalı
stoppered with a cork
:
•
The bottle was securely corked.
Şişe sıkıca mantarlanmıştı.
•
He picked up the corked wine bottle.
Mantarlanmış şarap şişesini aldı.
2.
mantar kokulu, bozuk
(of wine) spoiled by a tainted cork, having an unpleasant musty smell
:
•
This wine tastes corked; it has a strange, damp cardboard flavor.
Bu şarap mantar kokulu; garip, nemli karton tadı var.
•
The sommelier immediately identified the corked bottle.
Sommelier hemen mantar kokulu şişeyi tespit etti.
1.
mantarlamak, tıpa takmak
to close (a bottle) with a cork
:
•
She carefully corked the wine bottle after pouring a glass.
Bir bardak döktükten sonra şarap şişesini dikkatlice mantarladı.
•
Remember to cork the bottle tightly to preserve the freshness.
Tazeliği korumak için şişeyi sıkıca mantarlamayı unutmayın.
: