consistently
US /kənˈsɪs.tənt.li/
UK /kənˈsɪs.tənt.li/
1.
tutarlı bir şekilde, her zaman
in every case or on every occasion; always
:
•
She consistently performs well in her exams.
Sınavlarında tutarlı bir şekilde iyi performans gösteriyor.
•
The team has consistently won games this season.
Takım bu sezon tutarlı bir şekilde maçları kazandı.
2.
tutarlı bir şekilde, aynı şekilde
without any change in standard or character; in the same way
:
•
The quality of their products has remained consistently high.
Ürünlerinin kalitesi tutarlı bir şekilde yüksek kaldı.
•
He argued consistently for the new policy.
Yeni politikayı tutarlı bir şekilde savundu.