canonize
US /ˈkæn.ə.naɪz/
UK /ˈkæn.ə.naɪz/

1.
aziz ilan etmek, kutsamak
officially declare (a deceased person) to be a saint
:
•
The Pope will canonize the revered nun next year.
Papa, gelecek yıl saygıdeğer rahibeyi aziz ilan edecek.
•
Many believed she should be canonized for her charitable work.
Birçok kişi hayır işleri nedeniyle aziz ilan edilmesi gerektiğini düşünüyordu.
2.
kanonlaştırmak, kusursuz kabul etmek
treat or regard as being beyond reproach or of great significance
:
•
His early works were canonized by critics.
İlk eserleri eleştirmenler tarafından kanonlaştırıldı.
•
The band's debut album has been canonized as a classic.
Grubun ilk albümü bir klasik olarak kanonlaştırıldı.