"bring down" kelimesinin Türkçe anlamı
"bring down" İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
bring down
US /brɪŋ daʊn/
UK /brɪŋ daʊn/

Deyimsel Fiil
1.
devirmek, yıkmak
to cause to fall or collapse
Örnek:
•
The strong winds could bring down trees.
Şiddetli rüzgarlar ağaçları devirebilir.
•
The demolition crew will bring down the old building next week.
Yıkım ekibi gelecek hafta eski binayı yıkacak.
Eş Anlamlı:
2.
3.
düşürmek, devirmek
to cause a government or leader to lose power
Örnek:
•
The scandal threatened to bring down the government.
Skandal, hükümeti düşürmekle tehdit etti.
•
The opposition tried to bring down the prime minister.
Muhalefet başbakanı devirmeye çalıştı.
4.
üzmek, moralini bozmak
to make someone unhappy or depressed
Örnek:
•
The bad news really brought her down.
Kötü haber onu gerçekten üzdü.
•
Don't let criticism bring you down.
Eleştirilerin seni üzmesine izin verme.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren