blueprint
US /ˈbluː.prɪnt/
UK /ˈbluː.prɪnt/
1.
plan, taslak
a design plan or other technical drawing
:
•
The architect presented the blueprint for the new building.
Mimar, yeni bina için planı sundu.
•
We need to review the blueprint before starting construction.
İnşaata başlamadan önce planı gözden geçirmemiz gerekiyor.
2.
plan, model, rehber
something that acts as a plan, model, or guide for something else
:
•
The company's success became a blueprint for other startups.
Şirketin başarısı, diğer girişimler için bir örnek teşkil etti.
•
His speech provided a clear blueprint for future policy.
Konuşması, gelecekteki politika için net bir yol haritası sağladı.
1.
planlamak, tasarlamak
to make a blueprint of something
:
•
They will blueprint the entire factory layout next month.
Gelecek ay tüm fabrika düzenini planlayacaklar.
•
The engineers are working to blueprint the new bridge design.
Mühendisler yeni köprü tasarımını planlamak için çalışıyorlar.