plan

US /plæn/
UK /plæn/
"plan" picture
1.

plan, tasarı

a detailed proposal for doing or achieving something

:
We need a solid plan to finish this project on time.
Bu projeyi zamanında bitirmek için sağlam bir plana ihtiyacımız var.
Her retirement plan includes traveling the world.
Emeklilik planı dünyayı gezmeyi içeriyor.
2.

plan, çizim

a drawing or diagram showing how something is arranged

:
The architect showed us the floor plan of the new building.
Mimar bize yeni binanın kat planını gösterdi.
Can you draw a simple plan of the garden layout?
Bahçe düzeninin basit bir planını çizebilir misin?
1.

planlamak, düzenlemek

decide on and make arrangements for in advance

:
They planned their vacation to Italy for next summer.
Gelecek yaz İtalya tatillerini planladılar.
We need to plan our budget carefully.
Bütçemizi dikkatlice planlamamız gerekiyor.