youthful
US /ˈjuːθ.fəl/
UK /ˈjuːθ.fəl/
1.
genç, gençlik dolu
having the qualities or appearance of a young person
:
•
She has maintained her youthful appearance even in her fifties.
Elli yaşlarında bile genç görünümünü korudu.
•
His energetic and youthful spirit is contagious.
Enerjik ve genç ruhu bulaşıcıdır.
2.
gençlere özgü, gençlik
characteristic of young people
:
•
The band played with a raw, youthful energy.
Grup ham, genç bir enerjiyle çaldı.
•
It was a youthful mistake, easily forgiven.
Bu gençlik hatasıydı, kolayca affedilebilirdi.