old kelimesinin Türkçe anlamı

old İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

old

US /oʊld/
UK /oʊld/
"old" picture

Sıfat

1.

eski, önceki

used to refer to a former time or state

Örnek:
In the old days, people used to write letters.
Eski günlerde insanlar mektup yazardı.
That's an old trick, it won't work on me.
Bu eski bir numara, bana sökmez.
2.

yaşlı, eski

having lived for a long time; no longer young

Örnek:
My grandmother is very old.
Büyükannem çok yaşlı.
He's an old man with a lot of wisdom.
O, çok bilge bir yaşlı adam.
Eş Anlamlı:
3.

dostum, arkadaşım

used as a friendly form of address to a man or boy

Örnek:
How are you, old chap?
Nasılsın, dostum?
Come on, old boy, let's go!
Hadi, dostum, gidelim!
4.

yaşında, yıllık

having existed for a specified length of time

Örnek:
The house is 200 years old.
Ev 200 yıllık.
How old are you?
Kaç yaşındasın?
5.

eski, kadim

having been in existence for a long time; no longer new

Örnek:
I found an old coin in the garden.
Bahçede eski bir madeni para buldum.
This is an old tradition in our family.
Bu, ailemizde eski bir gelenek.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren