wind down
US /waɪnd daʊn/
UK /waɪnd daʊn/
1.
gevşemek, sakinleşmek
to relax after a period of activity or excitement
:
•
After a long day at work, I like to wind down with a good book.
Uzun bir iş gününden sonra, iyi bir kitapla gevşemeyi severim.
•
Let's wind down with some quiet music before bed.
Yatmadan önce biraz sakin müzikle gevşeyelim.
2.
azaltmak, sonlandırmak
to gradually bring an activity or business to an end
:
•
The company decided to wind down its operations in the struggling market.
Şirket, zor durumdaki pazardaki faaliyetlerini azaltmaya karar verdi.
•
They are planning to wind down the project by the end of the year.
Yıl sonuna kadar projeyi sonlandırmayı planlıyorlar.