vested
US /ˈves.tɪd/
UK /ˈves.tɪd/

1.
hak kazanmış, doğrudan
fully and unconditionally guaranteed as a right, benefit, or privilege
:
•
Employees become fully vested in their retirement plan after five years.
Çalışanlar beş yıl sonra emeklilik planlarına tam olarak hak kazanırlar.
•
He has a vested interest in the success of the company.
Şirketin başarısında doğrudan bir çıkarı var.