verbally
US /ˈvɝː.bəl.i/
UK /ˈvɝː.bəl.i/

1.
sözlü olarak, kelimelerle
in spoken rather than written words; orally
:
•
He expressed his concerns verbally.
Endişelerini sözlü olarak dile getirdi.
•
Please confirm your attendance verbally or in writing.
Lütfen katılımınızı sözlü olarak veya yazılı olarak onaylayın.
2.
sözel olarak, kelimelerle ilgili
in a way that relates to or consists of words
:
•
The test assesses your ability to reason verbally.
Test, sözel akıl yürütme yeteneğinizi değerlendirir.
•
He was praised for his strong verbally expressed arguments.
Güçlü sözlü olarak ifade edilmiş argümanları için övgü aldı.