vehicle
US /ˈviː.ə.kəl/
UK /ˈviː.ə.kəl/
1.
araç, vasıta
a thing used for transporting people or goods, especially on land, such as a car, truck, or cart
:
•
The police stopped the vehicle for a routine check.
Polis, rutin kontrol için aracı durdurdu.
•
Heavy vehicles are not allowed on this road.
Bu yolda ağır araçlara izin verilmez.
2.
araç, vasıta, yol
a thing used to express, communicate, or achieve something
:
•
Art can be a powerful vehicle for social change.
Sanat, toplumsal değişim için güçlü bir araç olabilir.
•
The internet is a great vehicle for spreading information.
İnternet, bilgi yaymak için harika bir araçtır.