twinkle

US /ˈtwɪŋ.kəl/
UK /ˈtwɪŋ.kəl/
"twinkle" picture
1.

parlamak, ışıldamak

shine with a rapidly flickering light

:
The stars began to twinkle in the night sky.
Yıldızlar gece gökyüzünde parlamaya başladı.
Her eyes would twinkle when she was amused.
Eğlendiğinde gözleri parlardı.
1.

parıltı, ışıltı

a rapidly flickering light or sparkle

:
She saw a faint twinkle in the distance.
Uzakta hafif bir parıltı gördü.
There was a mischievous twinkle in his eye.
Gözlerinde yaramaz bir parıltı vardı.