sunny

US /ˈsʌn.i/

UK /ˈsʌn.i/

güneşli

bright with sunlight

•

It was a beautiful sunny day, perfect for a picnic.

Piknik için mükemmel, güzel ve güneşli bir gündü.

•

The room felt warm and sunny.

Oda sıcak ve güneşli hissettiriyordu.

neşeli, iyimser, parlak

cheerful and optimistic

•

She always has a sunny disposition, no matter the challenges.

Zorluklar ne olursa olsun, her zaman neşeli bir mizacı vardır.

•

His sunny outlook on life is truly inspiring.

Hayata karşı neşeli bakış açısı gerçekten ilham verici.