stay on top of
US /steɪ ɑn tɑp ʌv/
UK /steɪ ɑn tɑp ʌv/
1.
takip etmek, haberdar olmak
to remain informed about something; to keep up to date with something
:
•
It's important to stay on top of current events.
Güncel olayları takip etmek önemlidir.
•
She always tries to stay on top of her emails.
E-postalarını her zaman takip etmeye çalışır.
2.
kontrol altında tutmak, üstesinden gelmek
to maintain control over a situation or task
:
•
He needs to stay on top of his finances.
Mali durumunu kontrol altında tutması gerekiyor.
•
It's hard to stay on top of everything when you're so busy.
Çok meşgulken her şeyi kontrol altında tutmak zordur.