slam dunk
US /ˈslæm dʌŋk/
UK /ˈslæm dʌŋk/
1.
smaç, dunk
a shot in basketball where a player jumps high and forces the ball down through the basket with one or both hands
:
•
He finished the game with a powerful slam dunk.
Maçı güçlü bir smaçla bitirdi.
•
The crowd cheered loudly after the impressive slam dunk.
Etkileyici smaçtan sonra kalabalık yüksek sesle tezahürat yaptı.
2.
garanti başarı, kolay iş
something that is easily achieved or guaranteed to succeed
:
•
Winning this contract will be a slam dunk for our company.
Bu sözleşmeyi kazanmak şirketimiz için garanti bir başarı olacak.
•
With his experience, getting that job is a slam dunk.
Tecrübesiyle o işi almak garanti.
1.
kolayca halletmek, garanti başarı elde etmek
to achieve something easily or with guaranteed success
:
•
He's going to slam dunk that presentation.
O sunumu kolayca halledecek.
•
We need to slam dunk this project to impress the client.
Müşteriyi etkilemek için bu projeyi kolayca halletmeliyiz.