sidestep

US /ˈsaɪd.step/
UK /ˈsaɪd.step/
"sidestep" picture
1.

atlatmak, kaçınmak

avoid a problem or difficulty

:
•
He managed to sidestep the difficult question during the interview.
Mülakat sırasında zor soruyu atlatmayı başardı.
•
The company tried to sidestep the new regulations.
Şirket yeni düzenlemeleri atlatmaya çalıştı.
:
avoidevadedodgeskirtbypass
2.

yana çekilmek, atlatmak

step to the side, especially to avoid something

:
•
She quickly sidestepped to avoid the falling box.
Düşen kutudan kaçınmak için hızla yana çekildi.
•
The boxer deftly sidestepped his opponent's punch.
Boksör rakibinin yumruğunu ustaca atlattı.
:
step asidemove asidedodgeswerve
1.

yana adım, atlatma

a step to the side

:
•
He took a quick sidestep to avoid the puddle.
Su birikintisini atlatmak için hızlı bir yana adım attı.
•
The dancer performed a graceful sidestep.
Dansçı zarif bir yana adım attı.
:
side stepdodgeevasion