recorder kelimesinin Türkçe anlamı
recorder İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
recorder
US /rɪˈkɔːr.dɚ/
UK /rɪˈkɔːr.dɚ/
İsim
1.
kaydedici, kayıt cihazı
a device for recording sound, pictures, or data
Örnek:
•
He used a voice recorder to capture the interview.
Röportajı kaydetmek için bir ses kaydedici kullandı.
•
The security camera has a built-in video recorder.
Güvenlik kamerasında dahili bir video kaydedici bulunur.
2.
kaydedici, katip
a person who keeps records
Örnek:
•
The court recorder transcribed every word of the testimony.
Mahkeme katibi, ifadenin her kelimesini yazıya geçirdi.
•
She works as a data recorder for a research firm.
Bir araştırma firmasında veri kaydedici olarak çalışıyor.
3.
blokflüt
a wind instrument of the flute family, having a whistle mouthpiece and eight finger holes or keys
Örnek:
•
She learned to play the recorder in elementary school.
İlkokulda blokflüt çalmayı öğrendi.
•
The orchestra featured a beautiful solo on the alto recorder.
Orkestra, alto blokflütte güzel bir solo sergiledi.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren