reasonable
US /ˈriː.zən.ə.bəl/
UK /ˈriː.zən.ə.bəl/
1.
makul, mantıklı
fair and sensible
:
•
That's a reasonable price for a used car.
İkinci el bir araba için makul bir fiyat.
•
She made a very reasonable argument.
Çok makul bir argüman sundu.
2.
makul, mantıklı
having sound judgment; fair and sensible in one's opinions and actions
:
•
He's a very reasonable person, always willing to listen to both sides.
Çok makul bir insan, her zaman iki tarafı da dinlemeye istekli.
•
Try to be reasonable and understand their point of view.
Makul olmaya çalış ve onların bakış açısını anla.