reach out
US /riːtʃ aʊt/
UK /riːtʃ aʊt/
1.
iletişime geçmek, ulaşmak
to try to communicate with a person or a group of people, usually in order to help or involve them
:
•
Feel free to reach out if you have any questions.
Herhangi bir sorunuz olursa iletişime geçmekten çekinmeyin.
•
The organization aims to reach out to underprivileged communities.
Kuruluş, dezavantajlı topluluklara ulaşmayı hedefliyor.
2.
uzanmak, erişmek
to extend one's hand or arm in order to touch or grasp something
:
•
He had to reach out to grab the falling book.
Düşen kitabı yakalamak için uzanmak zorunda kaldı.
•
The child tried to reach out for the toy on the shelf.
Çocuk raftaki oyuncağa uzanmaya çalıştı.