preliminary
US /prɪˈlɪm.ə.ner.i/
UK /prɪˈlɪm.ə.ner.i/

1.
ön, hazırlık
denoting an action or event preceding or done in preparation for something fuller or more important
:
•
The preliminary results of the study are promising.
Çalışmanın ön sonuçları umut verici.
•
A preliminary meeting was held to discuss the agenda.
Gündemi görüşmek üzere ön bir toplantı yapıldı.
1.
ön eleme, giriş
a preliminary action or event
:
•
After the preliminary, the main event will begin.
Ön elemeden sonra ana etkinlik başlayacak.
•
The interview started with a brief preliminary.
Röportaj kısa bir giriş ile başladı.