polluted
US /pəˈluː.t̬ɪd/
UK /pəˈluː.t̬ɪd/
1.
kirlenmiş, zehirli
contaminated with harmful or poisonous substances
:
•
The river was heavily polluted by industrial waste.
Nehir endüstriyel atıklarla yoğun bir şekilde kirlenmişti.
•
Breathing polluted air can cause respiratory problems.
Kirlenmiş hava solumak solunum problemlerine neden olabilir.
1.
kirletti, kirlenmiş
past tense and past participle of pollute
:
•
Factories have polluted the air for decades.
Fabrikalar onlarca yıldır havayı kirletti.
•
The oil spill severely polluted the coastline.
Petrol sızıntısı kıyı şeridini ciddi şekilde kirletti.